Bahçe tesis edilirken dikkat edilmesi gereken konuları ana başlıklar altında burada bulabilirsiniz.
- Uzman Kişilerden Yardım Alınmalı

İlk iş olarak ta uzman kişilerin tavsiyelerine
uygun şekilde toprak ve su örneği alınarak analiz
ettirilmeli, elde edilen analiz bilgileri uzman kişilere incelettirilmeli ve bu
uzman kişinin önerileri dikkate alınmalıdır.
Yer altından çıkan veya ırmaktan akan her su tarımsal sulamada kullanılabilir değildir. Özellikle sulardaki klor, tuz, pH ve ağır metallerin fazlalığı bitkilerimize zarar vermektedir.
Meyve bahçelerinin tesisi çok emek ister ve girdileri de fazladır. Başarısızlık durumunda kaybedilen zaman, emek ve masrafların tolere edilmesi çok zordur. Uzman kişiler seçilen bölgede iklim, toprak ve su durumunun yetiştiriciliğini yapmak istediğiniz meyve türüne ve çeşidine uygun olup olmadığını detaylı inceleme ve araştırma yaptıktan sonra karar verirler.
- Dikim Aralıklarının Belirlenmeli
Uzman kişiler dikim aralıkları belirlenirken aşağıda verilen hususları göz önüne almalıdırlar.
1) Sıra arası ve sıra üzeri mesafeler dikilecek olan meyve çeşitlerinin taç gelişim şekli dikkate alınarak belirlenmelidir.
2) Seçilen çeşitlerin yan dallarda meyve verme oranı dikkate alınmalıdır. Yan dallarında daha fazla meyve veren çeşitler daha geniş aralıklarla dikilmelidir.
3) Sıra arası ve sıra üzeri dikim mesafeleri araştırma sonuçları dikkate alınarak belirlenmelidir.
- Dikim Sıraları Düzgün Olmalı
Genel görüntü
güzelliği ve yetiştirme tekniği(ilaçlama, sürüm, sulama gibi) uygulamalarının
kolay yapılabilmesi için dikim sıraları aynı hizada olmalıdır. İp
çekilerek dikim yapılacak noktalar belirlenmeli belirlenen bu noktalara kireç
dökülerek işaretlenmelidir.
- Fidanlar Sertifikalı Olmalı
Fidanlar mutlaka sertifikalı olmalıdır. Piyasada 2 çeşit fidan sertifikası vardır. Bunlar;
1. Standart Sertifika (sarı renkli):
Sertifika üzerinde yazan çeşit ve anaç kısımları fidan üreticisinin beyanına dayanılarak yazılır. Yani çeşit ve anaçta ‘ismine doğruluk’ kısmı için herhangi bir kontrol mekanizması yoktur. Güvenilir yerlerden alınmalıdır. Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanlığı 2017 yılı için standart sertifikaya sahip bodur ve yarı bodur fidanlarla bahçe tesisine 150 TL/da, bağ, zeytin ve diğer meyve fidanları ile bahçe tesisi yapanlara da 100 TL/da destek vermektedir.
2. Mavi
Sertifika (Mavi renkli)
Mavi sertifika için fidan üreticilerinin kullanacağı aşı gözü, kalemi, klon anaç damızlıklarının ilk kaynağı Üniversitelerden, Araştırma Enstitülerinden veya yurt dışından sağlanmaktadır. Bu kuruluşlar doğru isimle ve hastalık ve zararlılardan arındırılmış şekilde üretim yapmaktadırlar. Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanlığı 2017 yılı için mavi sertifikalı fidanlarla bodur bahçe tesisi yapanlara 400 TL/da, yarı bodur fidanlarla bahçe tesisine 350 TL/da, bağ, zeytin ve diğer meyve fidanları ile bahçe tesisi yapanlara da 280 TL/da destek vermektedir.
- Fidanlar Doğru Zamanda Dikilmeli
Fidanlar
yapraklarını döktükten sonra, ilkbaharda dallarına su yürüyünceye kadar olan
zaman içinde, kar ve don olmayan günlerde dikilebilirler.
Kışları ılık geçen
yerlerde sonbaharda, kışları soğuk ve sert geçen yerlerde ise ilkbaharda dikim
yapılması uygundur.
- Fidan Dikim Yeri ve Yönü Nasıl Olmalı ?
Meyve bahçeleri,
güneş ışığından fazla istifade edebilmesi için kuzey-güney yönünde tesis
edilmelidir. Hakim rüzgarların fidanlarımıza zarar vermemesi için aşı noktası hakim
rüzgarlara karşı olacak şekilde dikilmeli. Aşılanmış dalı güneye denk getirin,
böylece asıl aşı yeri bu dalın kuzeyinde kalır ve güneş yanığından korunmuş
olur.
Meyve ağaçları çim alana dikilmemelidir. Çünkü
çimler çok sık sulanır, oysa meyve ağaçları seyrek ve derin sulanmak ister.
Ayrıca çimin devamlı nemli bir ortam oluşturması meyve ağaçlarında hastalığa
neden olur. Bu alanlara mutlaka meyve ağacı dikmek istiyorsak da neme ve suya
dayanıklı bir anaç türü seçmeniz gerekir.
![]() |
İnsanımızın ağaç sevdası |
- Fidan Çukurları Nasıl Açılmalı ?
Eğer önceden fidan
çukurları açılmamışsa kökleri rahat şekilde içine alacak derinlikte 50x50 cm veya 60x60 boyutlarında bir çukur
kazılmalı.
- Dikim Yapılmadan Önce Fidan Üzerinde Yapılacak İşler
Meyve fidanları dikimden hemen önce mutlaka dikim
budamasına tabi tutulmalıdır. Dikim budamasında amaç fidanların söküm esnasında
zedelenen, ezilen, kopan kök kısımlarını, kökün sağlam yerinden kesmek, birbiri
üzerine binen kök ayıklamaktır. Ayrıca fidanın tacı ile kök arasındaki dengeyi
korumak için, taç kısmındaki fazla dallarda kesilir.
- Fidan Dikim Derinliği Ne Kadar Olmalı ?
Dikim kesinlikle derin yapılmamalı, fidanın aşı noktası
her durumda toprak yüzeyinden, en az 5-10 cm yukarıda kalmalıdır. Aşı noktası toprağa gömülü fidanların kuruyacağı unutulmamalıdır..
- Dikim Öncesi Fidan İlaçlaması Yapılması
Çıplak köklü
fidanların dikimi esnasında dikimden
önce fidanların kök kanserine (Agrobacterium
tumefaciens) karşı koruyucu bir önlem olarak ülkemizde de piyasada bulunan
bazı biyolojik veya kimyasal bakterisitlerle muamele edilmesi önerilmektedir.
- Dikim Nasıl Yapılmalı ?
Fidan dik
duracak şekilde bir elle tutulur, kökler toprakla kapatılır ve çukur
doldurulur. Çukurun yarısı dolduğunda ve tam dolduğunda toprak ayakta
iyice bastırılır. Eğer toprak iyice bastırılmaz da hava alırsa fidanların
kuruması söz konusu olabilir. Çukurun altından çıkan toprağın üste, üstünden
çıkan toprağın alta konması gerekir diye tavsiye edilse de uygulamada bunu
yapmak zordur. Ancak bunu yapmak için gayret edilmelidir. Toprak tahlil sonuçlarına
göre bahçeye uygulanacak gübre cinsi ve miktarı planlanmalı ve bu konuda uzman
kişilerden yardım alınmalıdır. Dikimden sonra mutlaka 15-20 lt kadar can suyu
verilmelidir.
Ülkemiz toprakların organik madde miktarı genelde %1 in
altındadır. Oysa verimli ve ekonomik bir tarım yapabilmek için organik maddenin
%3 ünde üstünde olması gerekir. Organik madde miktarını arttırmanın en kolay ve
ekonomik yolu leonarditten yapılmış hümik asitlerin kullanılmasıdır. Eğer açık köklü fidan dikeceksek fidan kökleri 10 litre su ile 100 g sıvı hümik asit karışımına batırılarak
dikilir. Bu sayede kökler ve üzerlerindeki tüycükler daha iyi gelişme imkanı
bulur. Tüplü fidan ve açık köklü fidan dikiminden sonra yine 10 lt suyun içine
100 g leonarditten yapılmış hümik asit karıştırılarak can suyu ile
verilebilir.
- Fidanlar Bir Herek Yardımıyla Sabitlenir
Bölgede
şiddetli rüzgar varsa fidanın dibine herek dikilir ve fidan bu hereğe 8
şeklinde, plastik dal bağlama ipiyle bağlanır. Kök bölgesindeki boşlukların
kapanması ve fidan köklerinin toprakla iyice kaynaşması için bol miktarda can
suyu verilir. Can suyu sonrasında meydana gelecek çökme ve kenardaki çatlamalar
için hafif bir topraklama yapılır.
Meyvecilikte Uzman Kişilere Tavsiyeler
1. Yamaçlarda,
tepelerde, vadilerde ve ovalarda meyve bahçesi tesisi yapılabilmektedir.
Ancak bir bölgede meyveciliğin yapılıp yapılmayacağı,
yapılacaksa da hangi tür meyvenin nerede
nasıl yetiştirilmesi gerektiği konusunda karar verirken iklim şartlarını göz
önüne almalıyız.
Yani öncelikle meyvecilik yapacağımız bölgenin nemli
ve ılık olması, soğuk ve kurak olması, nerede hangi cins meyve dikeceğimiz
konusunda bize yol gösterici olmaktadır.
Bu konuda karar verirken uzman bir kişinin meyvecilik
yapacağımız araziyi görmesi, iklim şartlarını inceledikten sonra o bölgede hangi
tür (elma, armut, ceviz, badem, kayısı, v.b) yetiştirilmesinin uygun olacağına
kara vermesi gerekir.
Örneğin, tepeler, iklimi nemli bölgelerimizde iyi
bahçe yerleri iken, Doğu Anadolu'nun serin ve sert iklimline sahip yerlerinde
meyvecilik için uygun değildir.
Kurak alanlarda meyveciliğe en elverişli olan yerler
vadilerdir. Vadilerde sulamadan da kurağa kısmen dayanıklı olan armut, kayısı,
alıç gibi meyve türleri yetiştirilebilir.
Nemli
bölgelerimizde bulunan vadilerde ise sis oluşur, don riski yüksektir. Yalnız
step bölgelerimizde vadiler, meyvecilik için en elverişli yerleri teşkil
ederler.
Ovalar eğer deniz ikliminin etkisi altında bulunan
yumuşak iklime sahip yerlerimizde bulunuyorsa meyveciliğe uygundurlar.
2. Bahçe tesisi yapılırken arazinin baktığı yöneyde,
göz önüne alınması gereken önemli hususlardan birisidir.
Yöneyin etkisi iklime, toprağa ve yetiştirilen meyve
türüne bağlı olarak değişmektedir.
Güney yöney, daima en sıcak yöneylerdir. Bunun için,
her iklim bölgesinde, en fazla sıcaklık isteyen meyve türleri güney yöneyde
yetiştirilir.
Serin iklimli bölgelerimizde kayısı, badem ve şeftali
gibi fazla sıcak isteyen meyve türleri için güneyler seçilir.
Güney yöneyde
dikili ağaçlar, diğer yöneylerde ve düz yerlerdeki ağaçlara göre daha erken
uyanır ve erken çiçek açar. Bunun için don riski bulunan yerlerde güney yöney
erken çiçek açan badem ve kayısı gibi türler ile ceviz gibi ilkbahar donlarına
karşı hassas meyve türleri için tehlikelidir.
Step iklimli yerlerde güneyler, fazla ısındıkları ve
düşen yağmur sularını da fazla buharlaştırdıkları için vadi içleri şeklinde
olmadıkları taktirde kuraklıktan en fazla zarar görür.
Soğuk iklimli yerlerde ise güneyler, en değerli
meyvecilik yöneyidir. Bu iklimde ağaçlar ilkbahar don tehlikesi geçtikten sonra
çiçek açmağa başladıklarından güney yöney bu bakımdan risk taşımamaktadır.
Kuzey yöney, güney yöneyin tamamen tersi bir etki
yapar. Her iklimde fazla sıcağa ihtiyaç göstermeyen, kuraklıktan fazla zarar
gören meyve türleri bu yöneyde yetiştirilir.
Doğu ve batı yöneyleri, güney ile kuzey arasında orta
bir karakter gösterir. Batı yöney, öğleden sonra güneş ışınlarının dik
gelmesiyle daha sıcak olur, nisbi nem düşük olur. Bu nedenle, step bölgelerde
batı yöneyde meyve ağaçları güneş yanıklıklarına karşı duyarlıdır ve bunun için
yüksek boylu ağaçlarla ya da bahçe üzerinin net ile örtülmesiyle gölge
yapılmalıdır.
Serin ve sert iklimli yerlerde ise ilkbahara doğru
doğu yöneyi, sabahları henüz toprağın donu çözülmeden fazla ısınacağından meyve
ağaçlarının fazla transpirasyonla zarar görmesine sebep olabilir ve bu yüzden
soğuk yerlerde batı yöney daha iyidir.
3. Toprak meyve ağaçlarının yalnız büyümeleri ve
verimliliklerini değil meyve kalitesini de etkilemektedir.
Meyve ağaçları
uzun ömürlü oldukları için, toprak seçiminde yapılacak bir hata ileriki
yıllarda büyük maddi ve manevi kayıplara sebep olmaktadır.
Genel olarak, derin, nemli ve geçirgenliği iyi olan,
kolay işlenebilen ve humusca zengin bulunan topraklar en uygun bahçe
topraklarıdır. Fakat her bir meyve türünün toprak şartlan bakımından özel
istekleri vardır. Ancak bunlar sağlandığı takdirde normal bir büyüme ve
verimlilik beklenebilir.
Toprak seçiminde göz önüne alınması gereken hususlar:
a) Toprak tipi (kayalıklar, taşlı ve çakıllı, kumlu,
killi, kireçli, tınlı ve humuslu)
b) Toprak derinliği ve taban toprağın özellikleri
Genel olarak, armut, kiraz, ceviz gibi derin köklü
ağaçlar için en az 2 m, ayva, elma, erik gibi yüzlek köklü ağaçlar için en az 1 m
kalınlığında bir toprak tabakasının bulunması gereklidir.
Toprak profili detaylı şekilde incelenmelidir. Bir
meyve bahçesinde elverişli çakıl ve kum tabakasının hiç olmazsa 1-2 m’den aşağı
derinliklerde olması gerekir. Çakıl ve kum tabakaları 0.5-1.0 m gibi az
derinlikte olan yerlerde en iyi olarak, kiraz, kestane, armut gibi ağaçlar
yetiştirilebilir.
c) Taban suyu seviyesi ve özellikleri,
Taban suyunun 1 m’den daha yukarıya yükseldiği yerlerde
meyvecilik yapılamaz. Bu gibi yerlerde bahçe kurmak için drenaj yapılarak taban
suyunu 1 m’den daha aşağıya düşürmek ve kışın da yükselmesini önlemek gerekir.
Elma, erik, ayva gibi yüzlek köklü ağaçlar için taban
suyunun en az 1 m’de, armut, vişne, şeftali gibi ağaçlar için 2 m’de, kayısı,
badem, ceviz gibi ağaçlar için daha derinlerde (2-4 m) olması şarttır. Taban
suyunun 2 m’den daha yüksek olduğu yerlerde kayısı, kiraz, şeftali zamk
hastalığına, armut gibi derin köklü ağaçlar ise sarılık hastalığına tutulur.
d) Toprak reaksiyonu ve tuzluluk,
Genel olarak, meyve ağaçlarının önemli bir kısmı pH
6-8 derecelerinde en iyi bir yetişir. Bununla birlikte, asit veya alkali
toprakları tercih eden meyveler de vardır. Bundan başka, bazı meyve türleri
değişik toprak reaksiyonlarına karşı daha iyi adapte olabilmektedir.
Tuzluluk olması gerekenden fazla ise, bitkiler
topraktan suyu alamaz ya da sudaki tuzlar toksik etki yapar. Sararma, kuruma,
verim ve kalite kayıpları ortaya çıkar.
e) Toprak yorgunluğu.
Topraklar toksin maddelerin veya mikroorganizmaların
etkisiyle veya besin maddelerinin tamamen tükenmesi neticesinde yorularak
verimsiz hale gelebilmektedir.
Detaylı incelemeler dışında o yerde eskiden beri
yetiştirilmekte olan ağaçların durumlarını gözden geçirmek de yararlı olur.